Merhaba Değerli Dostlar;
Kuyumculuk sektörümüz her yıl gelişimini istikrarlı bir şekilde sürdürüyor. Tabi ki her büyüme de olduğu gibi sorunlar da artıyor. Bu sorunların bazılarına bu yazımda değinmek istiyorum. Her sayımızda birçok kişiyle istişare ediyoruz ve onların görüşlerini dikkatle dinliyor, size titizlikle aktarmaya gayret gösteriyoruz. Şu anda ilk önemli sorunumuz; “Altın esaslı muhasebe sistemine” geçilmemiş olması.
Şu anki mevcut durumda; bir kuyumcunun veya üreticinin elindeki has altın değer kazanınca, hemen onun vergisini ödemek zorunda kalıyorsunuz. Peki kuyumcu ürettiği takıyı satmadan, elindeki altının (hammaddesinin) değer kazanmasının ne kıymeti var? Evet hepimiz bu soruyu soruyoruz. Altın bugün 255 lira yarın 300 lira olsa, hemen 45 liralık farkın vergisi karşımıza çıkıyor. Kuyumcular takıyı satmadan kazanç elde edemezler. Bu adil olmayan vergi sisteminin hemen değişerek, altın esaslı muhasebeye geçilmesi zaruridir…
Kredi kartına 4 taksit; geçtiğimiz günlerde kredi kartı ile kuyum alışverişinde 4 taksit uygulamasına geçildi. Bu uygulama , gram altın ve sarrafiye altınlar da geçerli değil. Öncelikle 4 taksit yeterli değildir. Altın takı almak başlı başına bir tasarruftur. Tasarrufu teşvik etmek, günümüz ekonomik şartlarında büyük önem teşkil ediyor. Bizim gibi yoğun tüketim yapan ama karşılığında aynı şekilde üretim yapmayan toplumların, 3 kazanıyorsa 1’ini kenara koyması büyük önem teşkil ediyor. O yüzden kredi kartı ile taksit sayısının arttırılması herkese iyi gelecek. TV; telefon gibi çeşitli elektronik cihaz alımlarında uygulanan yüksek taksitler, kesinlikle kuyum alışverişinde de hayata geçirilmelidir.
Bataklar derya olmuş, biz de sandal, devrilip batmışız boğulmuşuz biz….
Bu sefer Konya’dan batak haberi geldi. Piyasayı kilolarca altın ile dolandıran ve sırra kadem basan Konyalı sözde kuyumcu, İstanbul’da yakalandı. Artık sektörümüzün peşin çalışma sistemine bir şekilde hızla geçmesi ve tüm anlaşmaların yazılı olarak yapılması olmazsa olmaz bir hal almıştır. Bugün bir çorap aldığımızda hemen parasını anında ödüyoruz. 1 kilosu 260 bin tl olan bir değer için yaz deftere diyoruz. Bu gerçekleri sizde benim kadar, hatta benden çok daha iyi biliyorsunuz ama uygulamıyorsunuz. Dost acı söylesin o zaman, “Kendi düşen ağlamaz”….
Daha çok yazılacak sektörel konu ve sorun var. Bir daha ki yazımızda yine bazılarına değinmeye çalışırız. Size yine güzel bir sayı hazırladık. Her zaman olduğu gibi keyifli okumalar diliyorum. Güzel bir Ağustos ayı sizinle olsun… Allaha emanet olun…
