SEKTÖR > Dimyat’a pirinci giderken evdeki bulgurdan olmayın İşin ehli değerli taş ofisleriyle çalışın riskli ticaretle tanışmayın

Dimyat’a pirinci giderken evdeki bulgurdan olmayın İşin ehli değerli taş ofisleriyle çalışın riskli ticaretle tanışmayın

Son dönemlerde hayat pahalılığı, mücevher fiyatlarının dövize endeksli artışı, dolar bazlı pırlanta fiyatlarında uluslararası bir şekilde %20 ile %30 fiyat artışı mücevher piyasasında hedef kitlenin daralmasına yol açtı. Bununla birlikte perakende kuyumcuları ürün maliyetlerini düşürmek için kendi mücevherini kendi yapma formülünü hayata geçiriyorlar. Çıplak taşını, montürünü farklı yerlerden alan kuyumcular, daha uygun fiyatlara mücevherlerini mal ediyor ve müşterisine avantajlı bir şekilde sunma imkanı buluyor. Bu tarzda en önemli detay, taşı aldığınız firmanın; kurumsal kimliği, deneyimi ve sektördeki yeri, büyük önem teşkil ediyor. Yoksa dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olabilirsiniz. Düşük maliyetler peşinde koşarken büyük hatalar yapar ve bir anda itibarınızı bölgenizde kaybedebilirsiniz. Sektörümüzün önde gelen çıplak taş ofislerinden Elit Diamond’ın sahibi, Değerli Taş Eksperi Can Tosun; kuyumcuların, çıplak taş tercihinde sadece fiyat avantajına odaklanmamasında, çalıştıkları firmanın istikrarlı ticaretine ve ticari temiz siciline dikkat etmelerini vurguladı…

Taşını ve montürünü ayrı yerlerden alan ve bunların mıhlamasını, son işlemlerini yaptıran kuyumcuların sayısı artıyor. Böylelikle bitmiş bir ürüne göre yaklaşık %20’e varan fiyat avantajları elde ediyorlar. Deneyimli Değerli Taş Eksperi, Elit Diamond firma sahibi Can Tosun; günümüzün zorlu piyasa şartlarında ürünün uygun fiyatlı olmasının en önemli kriter haline geldiğini, bu yüzden kuyumcuların ürün maliyetlerini düşürmek için kendi mücevherini yapmayı tercih ettiklerini söyledi.

Bu çalışmada, kuyumcunun değerli taşı nereden aldığı, kimden aldığının büyük önem teşkil ettiğini ve sadece ucuz fiyata sahip diye alınan değerli taşın daha sonrasında büyük riskler taşıyabileceğini dile getiren Can Tosun; “Ucuz etin yahnisi yavan olur deyiminde olduğu gibi, taşın ucuz olması kuyumcu için soru işaretleri doğurmalıdır. Genelde 1 karat taşların altında sertifika çok fazla kullanılmıyor. Siz siz olun bilmediğiniz, köklü geçmişe sahip olmayan, rüştünü ispatlamayan, komisyoncu olarak tabir edilen kişilerden taş almayın. Mıhlayıcınızı iyi seçin. İyi bir mıhlayıcı montüre taşı koyarken en az altın kaybı yapar. Siz %20 ucuz alıyorum derken bir anda %20 pahalı alırsınız. Paranızla risk değil gerçeği satın alın” diye konuştu.

İnsan yapımı, sentetik pırlantaların sayısında ciddi artışlar olduğunu, gözle gerçek pırlanta ile sentetiğinin ayırt edilemediğini kaydeden Tosun; sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kuyumcu ucuz diye aldığı taşı müşterisine satıyor. Ardından belli bir süre sonra müşterisi ürünü bozdurmaya geldiğinde, kuyumcunun beyanıyla çelişen acı bir gerçekle yüzyüze kalıyor. Bu kuyumcunun bittiği an demektir. Özellikle küçük şehirlerde kuyumcu itibarını kaybederse bir daha eskisi gibi olamaz. Şu anda kuyumcularımızın büyük bir çoğunda değerli taş bilgisi mevcut değil. Böylesi bir durumda çok kolay kandırılabilirler. Günü kurtarırken geleceği kaybetmeyin. Yıllarca piyasada var olmuş, rüştünü ispat etmiş taş ofislerinden şaşmayın.”