Sanki 20 yıllık Kuyumcukentli
“Doğaner Kıymetli Madenler” firmalarına gösterilen yakın ilgi için sektör mensuplarına teşekkür etti
Yakın zaman önce kapısını aralayan Doğaner Kıymetli Madenler; kısa süre içinde Kuyumcukent’teki atölyelerin, mağazaların ve kuyum ticareti ile ilgilenenlerin dikkatini çekti. Kuyumculuk sektörümüzün iki tecrübeli ismi Cemil Doğan ve Kadir Eren ortaklığıyla sektöre merhaba diyen Doğaner Kıymetli Madenler; uzun bir maraton için sağlam adımlar attı.
Kuyumcukent Atölyeler Bloğu 1.kat merkez bölümünde, değerli maden ticareti alanında hizmet sunmaya başlayan Doğaner Kıymetli Madenler; 2 ayını geride bıraktı. Kısa sürede sektör mensupları tarafından farkındalık oluşturan genç marka; bünyesinde çok tecrübeli isimleri barındırıyor. Kıymetli Maden Dünyasının 25 yıllık tecrübesi Kadir Eren ve Cemil Ayarevi’nin sahibi Cemil Doğan’ın ortaklığıyla hizmet sunmaya başlayan Doğaner; kısa sürede çözüm odaklı yaklaşımıyla çok sayıda müşteri edindi.
Firma ortağı Kadir Eren; altın fiyatlarının hareket ettiği günlerde işletmelerinin kapısını araladığını, değerli maden ticaretinde ama az ama çok son dönemde bir hareket oluştuğunu söyledi.
2024 yılında kuyum üretiminin çok azaldığını hem ihracat hem de iç piyasada altın takı talebinin son yılların en dip seviyesine gerilediğini kaydeden Kadir Eren; “Has maden talebi de bu durumdan olumsuz etkilendi. Bir de üstüne yüksek faiz oranları nedeniyle altın ile yatırımcısı arasına kara kedi girdi” dedi.
Son günlerde altın fiyat farklılığının (makas) 1500 $’dan 4000 $’a yükselmesini ve bu yükselişin İJS fuar dönemine denk gelmesinin çok manidar olduğunu vurgulayan Eren; “Bu durumun izah edilebilir bir tarafı yok. Yoğun bir talep olmamasına rağmen, neye dayanarak fiyat farklılığı açılıyor bunu bilemiyoruz. Meslek hayatımda görmediğim durumlar yaşanıyor. Kuyumculuk mesleği hem maddi hem de manevi erozyon yaşıyor” diye konuştu.
“Altın Esaslı Muhasebeye geçilmeden kuyumculuk sektöründe kayıt dışı bitmez”
Kadir Eren; son dönemde kuyumculara yönelik mali denetimlerin artmasıyla ilgili açıklamada bulundu. Eren; mali denetimleri eleştirmenin doğru olmadığını ama sektöründe muhasebesinin altın esaslı muhasebe sistemi ile yapılmasının zorunlu olduğunu belirterek; “Kuyumcu sattığı ürün veya gram bazında altının vergisini ödemelidir. Altın fiyatının artması veya yükselmesi bir vergi ortaya çıkarmamalıdır. Aldığımız evin fiyatı artıyor diye ekstra vergi mi ödüyoruz? Demirin fiyatı artınca demirci ekstra vergi mi ödüyor? Kuyumcunun elindeki altın satılmadığı müddetçe hiçbir ticari getirisi yoktur. Altın esaslı muhasebeye geçilmeden sektörümüzdeki kayıt dışı ekonominin bitmesi çok zordur” sözleriyle açıklamasını noktaladı.