İşine mesleğine gönülden bağlı Kabal ailesi yeni yıla ya nasip diyor
Mustafa Kabal “Nefes aldığımız müddetçe işimizin başındayız. Ne bizim bu ülkeye sevdamız biter ne de gelecekle ilgili ümidimiz biter…”
Kabaloğlu Kuyumculuk markasını kardeşi Selçuk Kabal ile geleceğe taşıyan Mustafa Kabal; 2025 yılını değerlendirdi. Sorularımıza tüm içtenliğinle yanıt veren, yine kelime oyunları yapmadan net ifadeler kullanan Mustafa Kabal ile sizler için keyifli bir mesleki sohbete imza attık.
2025 yılı sizin ve sektörümüz açısından nasıl geçti?
Biz 2024 yılının çok zorlu bir yıl olduğunu düşünmüştük. Biraz erken konuşmuşuz. 2025 yılını yaşayınca sektörümüz açısından en zorlu yıllardan birini birebir gözlemlemiş olduk. İhracat kayıplarımız zaten belli bir seviyede. 2025 yılından gerekli dersleri çıkarmamız gerekiyor. 2026 yılında yeni düzenlemeler olmazsa kuyumculuk sektörü için güneşli günler karlı dağların arkasında.
Bugün elinizde bir sihirli değnek olsa, sektörümüz adına neler yaparsınız?
İlk önce altın ithalatına uygulanan kotayı ortadan kaldırır. Bir daha böylesi bir durum olmaması ve 3-5 firmanın bu mevcut durumdan nemalanması için gerekli önlemleri alırım. Altın esaslı muhasebeye geçişin önünü açarım. Altın takı alımında kredi kartı taksitlerini arttırırım. Kuyumculuk sektörünün tüm oyuncularının kayıt altında olması için gerekli düzenlemeleri hızla yaparım. Bakiyeli satışlar ile ilgili gerekli düzenlemeleri ve borca karşılık teminatı öne çıkartırım. Vatandaşa külçe altın satışında sınırlama getiririm. Böylelikle yastık altında yatan değil ekonomide dönen altınların sayısını arttırırım.
Bir dönem size yurtdışında çalışmalarınıza devam edin diye teklifler gelmişti. Siz kabul etmediniz. Pişman mısınız? Bugün tekrar böyle bir teklif gelse ne yaparsınız?
O zamanın koşullarında bu teklifi kabul etmemiştim. Kolay değil düzeninizi başka bir ülkede kurmak. O ülkede hep misafir gibi yaşamak. Her ülkenin kendi avantaj ve dezavantajları var. Yurtdışında başarılı olmak için çok daha fazla efor sarfetmeniz gerekiyor. Aile hayatınız sekteye uğrayabilir. Kısacası yurtdışına gitmediğimiz için pişman değiliz. Bugün yine bir teklif alsak yine ülkemizde mücadele etmeyi tercih ederiz.
Kimsede olmayan bir model üretip, aradaki makası da yok edecek bir tarz ile Dünya çapında yüksek satış rakamları yakalamak mümkün mü?
Günümüzün gelişen teknolojisi ile ürettiğiniz bir modelin birkaç gün içinde kopyalanmaması pek mümkün değil. Günümüz şartlarında bu durum pek gerçekçi değil. 3D printerlar ile yapılmayacak hiçbir şey kalmadı.
İhracat daralınca iç piyasaya da giriş yapmıştınız. İç piyasa hedeflerinizi yakalayabildiniz mi?
Çok uzun yıllar sadece ihracat çalıştık. İhracatın çalışma prensipleri ve ticaret düzenini iç piyasada bulamadık. İç piyasadaki rekabet en çok fiyat rekabeti olarak öne çıkıyor. Ayrıca uzun vadelerle geri ödemeler de bizim ihracat alanından alışık olmadığımız durumlar ortaya çıkarıyor. Ne yazık ki iç piyasa hedeflerimizi gerçekleştiremedik. Gördük ki bir ihracatçı firmanın iç piyasada yer alması için önemli fedakarlıklar yapması gerekiyor.
Bir gün, mevcut durumlar düzelmezse kapınıza kilit vurup ceketinizi toplayıp çıkar mısınız?
Gitmeyiz. Mücadeleye devam ederiz. Az ile yetiniriz. Belki küçülürüz ama yolumuza yine bir şekilde devam ederiz. Bizim bu meslekten başka bir mesleğimiz yok. Bu işi bırakırsak hayatı bırakırız.