Takınıza bir Ak Yaldız dokunuşu yeter

Değerli maden yaldız, cila, patlatma alanında yıllardır sektörümüzde başarılı hizmetler sunan ve bu yıl itibariyle meslek hayatında 20 yılı geride bırakan Sinan İnci; markası Ak Yaldız ile yaklaşık 3 yıldır takılara hayat vermeye devam ediyor. Kuyumcukent’te ve İstanbul Vizyon Park’ta bulunan atölyelerinde genç ve dinamik bir kadroyla, ürünlere son dokunuşlar yapan Sinan usta; vitrine çıkmadan önce takılara en güzel görünümü kazandırıyor.

Büyük bir emek ile üretilen ve takıseverlerin beğenisine sunulan birbirinden özel takıların son durağı yaldız atölyesi oluyor. Her yaldız atölyesinin kendine has renk tonları oluyor. Ürünlerinin göz alıcı parlaklığa ulaşmasını isteyen ve yıllarca kaplamasının ilk günkü kalitesiyle durmasını isteyen kuyum üreticileri, yaldız yapan firmalar arasında çok titiz bir seçim yapıyor. Mesleğine uzun yıllar veren ve işinde saygın bir tecrübe edinen Sinan İnce; 3 yıldır markası Ak Yaldız ile fark yaratan çalışmalara imza atıyor.

Sinan Usta; yaldız işçiliğinin ürünü rezil de vezir de edebileceğini belirterek; “Benimle çalışanlar işimi çok titiz yaptığımı biliyorlar. Yaldız, patlatma ve cila hizmeti sunuyoruz. Ağırlıklı olarak Kuyumcukent bünyesinde yer alan yabancı firmalara hizmet veriyoruz. Atölyemize gelen takıların büyük çoğunluğu 21 ve 22 ayar oluyor. 20 yıl boyunca hep yaldız işinde çalıştım. Adeta hayatımı bu işe adadım diyebilirim. Yıllar içinde teknolojinin de katkısıyla yaldız ve kaplama alanında önemli gelişmeler oldu. Biliyoruz ki atölyemizden çıkan ürünler; vitrinde yer buluyor. Vitrinde diğer takıların önüne geçmesi ve son tüketiciyi harekete geçirmesi bizim için büyük bir mutluluk vesilesi oluyor” diye konuştu.

Sinan İnce; yaldız işinin birçok inceliği bulunduğunu, son yıllarda çok sayıda, tecrübesi oldukça az kişiler tarafından yaldız atölyelerinin açıldığını belirterek açıklamasına şöyle devam ediyor:

“Altın renginin onlarca farklı tonunu ürüne aktarabiliyoruz. Yeni teknikleri ve trend olan renkleri ortaya çıkarmak için hep kendimizi geliştirmeye özen gösteriyoruz. Fakat şuanda bizim gözümüzün hassasiyetini ve ellerimizle elde ettiğimiz kendi karışım oranlarımızın yerine geçecek bir şey yok. Kaplamada işinizi şansa bırakamazsınız. En ufak bir kaplama hatası, ürüne harcanan tüm emeğin yok olması demektir. Bize gelen üründe yüzeysel hatalar olduğunu görünce onu firmaya geri gönderiyoruz. Yaptığımız iş önce bizi tatmin etmeli. Biz bir nevi son kalite kontrol birimi görevini de üstleniyoruz. ‘Takıya bir Ak Yaldız dokunuşu yeter’ sloganımızla istikrarlı bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz.”