SEKTÖR > Kuyumculukta Yaz Durgunluğu, Altın Alışkanlıkları ve Sektörel Gelişmeler

Kuyumculukta Yaz Durgunluğu, Altın Alışkanlıkları ve Sektörel Gelişmeler

ÖZBAĞ Firma Yöneticileri piyasanın son durumunu değerlendiriyor…

Sektörümüzü son dönemde ilgilendiren konularla ilgili ÖZBAĞ firma yöneticileriyle görüşme gerçekleştirdik. Hem Kıymetli Madenler hem de bilezik ürün grubunda başarılı çalışmalar ortaya koyan tecrübeli markamız ÖZBAĞ Kuyumculuk, yaz mevsiminde çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Altının güvenli liman olarak kalmaya devam edeceğini ifade eden ÖZBAĞ yöneticileri; sektörün tekrar toparlanacağına inandıklarını belirttiler…

Kuyumculuk sektörü için hareketli geçmesi gereken yaz mevsimi bu yıl beklenen canlılığı göstermedi. Özellikle iç piyasada yaşanan daralmanın birçok sebebi var. Yüksek faiz oranlarının nakit para akışını kısıtlaması, altın fiyatlarının yükselmesiyle halkın alım gücünün azalması, gelecek kaygılarının artması ve küresel jeopolitik gerilimlerin tüketicilerin harcama alışkanlıklarını etkilemesi gibi unsurlar bu durumu etkiliyor. ÖZBAĞ olarak bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pandemi sonrası dönemde, özellikle 2023 yılında çeyrek ve gram altına olan talepte kayda değer bir artış yaşandı. Bu yükseliş, 2024 yılında da devam ederek piyasada önemli ölçüde yastık altı altın stoklanmasına yol açtı. Son zamanlarda ise altın satışlarında bir azalma gözlemlenirken, bozdurma işlemlerinde belirgin bir artış söz konusu. Bu durum, halkın birikimlerini ekonomiye yeniden kazandırdığı, dolayısıyla yatırımlar ve istihdam açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Satışlardaki düşüşün geçici olduğunu düşünüyoruz. Altın, tarih boyunca olduğu gibi bugün de güvenli liman olma özelliğini korumaya devam etmektedir. Dolayısıyla, tüketici davranışlarının zamanla çeşitlendiğini ancak altına olan temel güvenin sarsılmadığını belirtmek gerekir.

Son dönemde Kuyumcukent başta olmak üzere bazı “altın vuruş” vakaları yaşandı. Uzun yıllar boyunca güven tesis eden bazı kuyumcuların esnaftan ve üreticiden topladıkları altınlarla ortadan kayboldukları gözlemlendi. Bu tür olayların temelinde bakiyeli çalışma sistemi yer alıyor. Sizce bu sistem artık ciddi şekilde gözden geçirilmeli midir? Özbağ olarak peşin çalışmayı mı tercih ediyorsunuz? Bu konuda görüşleriniz nelerdir?

Ticaret hayatında alıcı ve satıcı arasında borç-alacak ilişkisi doğal ve kaçınılmazdır. Ancak altın gibi yüksek değere sahip bir üründe, işlemlerin mümkün olduğunca peşin yapılması büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda artan rekabetin etkisiyle altın ticaretindeki kâr marjlarının ciddi şekilde daraldığını gözlemlemekteyiz. Bu çerçevede, peşin çalışma modeli hem taraflar arasındaki güveni artırmakta hem de ticaretin sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. ÖZBAĞ Kuyumculuk olarak, sektörün sağlıklı işleyişi ve güvenli ticaret ortamının korunması için peşin çalışma prensibini benimsemekteyiz.

Ağustos ayında Samsun’da ilk kez düzenlenecek kuyumculuk fuarıyla sektör uzun bir aradan sonra Karadeniz Bölgesi’ne taşınıyor. Bu fuar ve bölgeyle ilgili ÖZBAĞ’ın yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Karadeniz Bölgesi, dinamik ve gelişmekte olan bir pazar olarak önemli fırsatlar barındırmaktadır. Henüz bölgede aktif bir şubemiz bulunmasa da şirketimizin stratejik büyüme planları doğrultusunda önümüzdeki yıllarda Karadeniz Bölgesi’nde şubeleşme

hedeflerimiz mevcuttur. Samsun’da düzenlenecek olan fuar, bu hedeflerimiz açısından da önemli bir kilometre taşıdır ve sektörün bölgesel çeşitliliğini artırma yönünde olumlu bir adım olarak görmekteyiz.

Kuyum alışverişlerinde taksit sayısının artırılması sektörde sıkça gündeme geliyor. Mevcut üç taksit uygulaması tüketiciler için yetersiz kalıyor. Bu konuda görüşleriniz nelerdir?

Mevcut ekonomik koşullar ve özellikle yüksek faiz oranları göz önüne alındığında, taksit sayısının artırılması kısa vadede zor görünmektedir. Bununla birlikte, tüketici taleplerini dikkate alıyor ve sektörde daha esnek ödeme seçenekleri sunmanın yollarını araştırıyoruz. Ancak, finansal sürdürülebilirlik ve risk yönetimi açısından temkinli davranmak da elzemdir. Bu nedenle, taksit düzenlemelerinde dengeli ve stratejik adımlar atılması gerekmektedir.