Dünya devi ARN kalitesine varım dedi
Pandora’nın sihirli kutusu açılıyor, içinden tanıdık bir markamız çıkıyor...
Dünyanın önde gelen takı üreticilerinden biri olan Pandora Jewellery Uzakdoğu’da yer alan üretim merkezlerinde ARN Electropol makinelerini kullanmaya başladı. Türkiye’nin önde gelen firmalarının, büyük üreticilerinin tercihi olan ARN artık Dünya çapındaki kuruluşların da radarına giriyor. Çevreye ve insana duyarlı yeni nesil metal yüzey makineleriyle etkin sonuçlar veren ARN; her geçen gün kendi branşında bir Dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Dünya çapında yüzbinlerce takıseverin tercihi olan dev marka Pandora Jewellery; uzak doğuda yer alan üretim tesislerinde ARN Electropol imzalı cila makinelerine yer vermeye başladı. Her birinde 10’ar bin kişinin çalıştığı Pandora Jewellery takı üretim fabrikalarında ARN ürünlerinin tercih edilmesi, uzun bir test sürecinin ardından gerçekleşti.
ARN Electropol Yönetim Kurulu Başkanı Zaven Kasacı; yaklaşık 8 aylık bir görüşme trafiği ve uzun test süreçlerinin ardından Dünya devi Pandora’nın üretim merkezlerine girdiklerini, kısa sürede ARN imzalı tam otomatik cila makinelerinin son derece başarılı çalışmalara imza attığını söyledi.
Ağırlıklı olarak gümüş üzerine üretim yapan Pandora’nın Dünya çapında yüzden fazla ülkede satışa sunulduğunu belirten Zaven Kasacı; “Ülkemizin en büyük markalarının tercihi olduktan sonra rotamızı artık uluslararası arenaya çevirdik. Pandora bir başlangıç bizim için. Şu anda Dünya çapında en önemli mücevher, takı üretici markalarının hepsiyle görüşmelerimiz olumlu bir şekilde devam ediyor. Made In Türkiye kaşesine sahip makinelerimizin daha gideceği çok yol var” diye konuştu.
Kuyum Üretimi Dünyanın her yerinde hızla artıyor…
Her ay birçok farklı ülkeyi ziyaret eden Zaven Kasacı; kuyum üretiminde Türkiye’nin oluşturduğu boşluğu birçok Uzakdoğu ülkesinin ve Hindistan’ın hızla doldurduğunu, özellikle Hindistan, Kamboçya, Tayland’da üretim maliyetlerinin çok düşük olduğunu ve Türk kuyumcusunun artan maliyetler eşliğinde bu ülkelerle rekabet etmesinin daha da zor olduğu bir duruma girildiğini söyledi.
Ne yazık ki sektörümüzün duraklama döneminden gerileme dönemine adım attığını, artık geç kalınmış bahar gibi düşen altın fiyat farklılığının yüz güldüren sonuçlar ortaya koymadığını sözlerine ekleyen Kasacı; sektörün eski günlerine dönmesi için çok ciddi projelerin hem hükümet hem de STK’lar tarafından hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.